Yahya Bin Muaz Sözleri
Allah korkusu, ibadetlerin süsüdür. 18199
Yahya Bin Muaz | Allah korkusu | ibadet |
Ancak tamahkârlığın terkiyledir ki, kardeşlik sabit olur. 17021
Yahya Bin Muaz | tamahkârlık | açgözlülük |
İbadet eğer bir kuş olsaydı, onun kanatları oruç ile namaz olurdu. 15362
Yahya Bin Muaz | oruç | namaz | ibadet |
Düşünmeden konuşan pişman olur. Konuşmadan önce düşünen, selâmet bulur. 13848
Yahya Bin Muaz | düşünmek | konuşmak |
Nefsini sevdiği halde, Allah'ı sevdiğini iddia eden kimse; yalancının biridir. 12954
Yahya Bin Muaz | nefis | yalancı | sevmek | Allah |
Gönül dünyaya uzaklığından ağladıkça, can Allah'a yakınlığından güler. 12838
Yahya Bin Muaz | gönül | dünya | Allah |
Kişinin kimseyi kınamaması, akıllı oluşundadır. Ben bazen bir günah yüzünden kınamıştım da, bu yüzden aynı günaha yirmi sene sonra ben de uğratıldım. 12405
Yahya Bin Muaz | kınamak | ayıplamak | günah |
İnsanoğlu yoksulluktan korktuğu gibi cehennemden korksaydı, cennete girerdi. 10401
Yahya Bin Muaz | insanoğlu | korku | korkmak | yoksulluk |
Gerçek sevgi; kötülük gördüğünde azalmayıp, iyilik gördüğünde artmayandır. 8117
Yahya Bin Muaz | sevgi |
İlim ve hikmetin nuru, kendileriyle dünyalığın istenmesi halinde kaybolur. 7673
Yahya Bin Muaz | ilim | hikmet |
İlim; ancak edeple alınır, edeple anlaşılır. 7644
Yahya Bin Muaz | ilim | edep |
Şeytan, açlığa katlanan ve emeli kısa olan bir kulun kalbine giremez. 6700
Yahya Bin Muaz | şeytan |
Cahil bir adamı, münakaşa ederek mağlup etmeye imkân yoktur. 5484
Yahya Bin Muaz | cahil | tartışma | münakaşa |
Bela ve musibetler inince, sabrın hakikatleri zahir olur. 4173
Yahya Bin Muaz | bela | musibet | sabır |
Ayrılığın sefasından, birliğin kaderi daha hayırlıdır. 3818
Yahya Bin Muaz | ayrılık | birliktelik |
Kişinin yakını düşman olunca, uzak sayılır. Yabancı da dost olunca, onun yakını olur. 458
Yahya Bin Muaz | dost | düşman | yakın | uzak |