Süfyân es-Sevrî Sözleri
Tedavi etmede en zorlandığım şey, niyetlerimdi. 28613
Süfyân-ı Sevrî | tedavi | niyet |
Ey kardeşim! Açıkta ve gizlide ilk işin Allah'tan korkmak olsun. 28612
Süfyân-ı Sevrî | Allah korkusu |
Üzüntü ve kederi çoğalt. Çünkü müminin amel defterinde hasenat cinsinden bulduğu en çok şey üzüntü ve kederdir. 28611
Süfyân-ı Sevrî | üzüntü | keder |
Haramların hepsinden sakın ki, imanın tadını duyarsın. 28610
Süfyân-ı Sevrî | haram | iman |
Eski insanlar birer ilaçtı. Günümüz insanları ise devasız birer dert! 28609
Süfyân-ı Sevrî | insanlar |
Ey insan! Senin bütün sermayen, dünyadaki bir kaç günlük ömründür. Bu günler mutlaka gelip geçecek, hatta birçoğu geçti. O halde hiç olmazsa geride kalanlarının kıymetini bil. 28608
Süfyân-ı Sevrî | ömür | hayat |
İlim için gereken ilk şart, onu bulma yollarını aramaktır. Bulunca ve ilmi elde edince de amel gelir. Sonra sükût ve tefekkür. Daha sonra kâinata ibret nazarı ile bakış. 28607
Süfyân-ı Sevrî | ilim | amel | aramak |
İlmine ve ameline güvenerek, bu haliyle kendini din kardeşlerinden üstün zanneden kimsenin ilmi de ameli de zayi olmuştur. 28606
Süfyân-ı Sevrî | üstünlük | kibir | gurur |
Birinin kızdığı birine ok atması, ona laf söylemesinden daha hafif bir tepki olur. Çünkü ok hedefini şaşırabilir, ama dil şaşırmaz. 28605
Süfyân-ı Sevrî | öfke | kızgınlık |
Haram para ile hayrat, hasenat yapmak, pisliği idrar ile yıkayıp, temizlemek gibidir. 14252
Süfyân-ı Sevrî | haram |
Dünyalık ve para eskiden sevilmezdi, ama şimdi müminin kalkanıdır. 13500
Süfyân-ı Sevrî | para | mal | mümin |
Tevazu sahibi olmayan zahit, meyvesiz ağaç gibidir. Kendi kendine alçalmayan kimse, başkası yanında yükselemez. 6071
Süfyân-ı Sevrî | alçak gönüllülük | tevazu |
Bu zamanda kendisinde şu beş sıfat bulunmayan kimsede mal toplanmaz; sonu gelmeyen istek, aşırı ihtiras, şiddetli cimrilik, korku azlığı, ahreti unutmak. 4248
Süfyân-ı Sevrî | beş şey | mall |
Zengin olarak ölüp de kıyamet günü Allah Teâla'ya malın hesabının verilmesi, insanlara muhtaç olmaktan bence daha iyidir. 299
Süfyân-ı Sevrî | zengin | zenginlik |