Remy de Gourmont Sözleri
Kalabalığa saf bir şekilde karışan, kalabalık yönünde hareket eden insan, kişiliğini kaybeder. 27589
Remy de Gourmont | kişilik |
Seviyoruz ya da sevmiyoruz. Sevmek arzu etmektir. Arzulamak zaten eyleme geçmektir. 27588
Remy de Gourmont | arzu | istek | heves | sevmek |
Bir halk dilini savunmaya cesaret edemiyorsa köleliğe hazır demektir. 27587
Remy de Gourmont | dil | lisan |
Gözyaşları akar ve gülümsemeler hayatın aynı ritminde kaybolur, dipsiz uçurumda birlikte kaybolurlar. 27586
Remy de Gourmont | gözyaşı | gülümseme |
Sanat sevginin suç ortağıdır. Sevgiyi alın ve artık sanat kalmaz. 27585
Remy de Gourmont | sanat | sevgi |
Güç, zayıfların elinde oldukça, kanunların zayıfları korumaya doğru yönelmeleri doğaldır. 27584
Remy de Gourmont | kanun | yasa |
Uygar insanın beyni, çelişkili gerçeklerin müzesidir. 27583
Remy de Gourmont | uygarlık | medeniyet |
Sonbahar, zamansız bir son kadar neşeli ve tatlıdır. 27582
Remy de Gourmont | sonbahar | mevsimler |
Hiçbir yasa, geveze bir kadını konuşmaktan alıkoyamaz. 16863
Remy de Gourmont | kadınlar | konuşmak |
İşimize gelen, hoşumuza giden, mantığımıza uyan her şey gerçektir. 12709
Remy de Gourmont | gerçek | gerçekçilik |
Küçük kız, oyuncak bebeğinden bir şefkat beyanı beklemiyor. Onu seviyor ve hepsi bu. Sevmenin yolu budur. 12667
Remy de Gourmont | sevmek | sevgi |
Gerçek, insanın hayat yolculuğunda dayandığı bastondur. 12618
Remy de Gourmont | gerçek | gerçekçilik |
Bir gerçek arandığı vakit, müthiş olan şey, bulunmuş olanıdır. 12558
Remy de Gourmont | gerçek |
Erkekler aşka âşık olarak başlar, kadınlara âşık olarak bitirirler. Kadınlar da erkeklere âşık olarak başlar, aşka âşık olarak bitirirler. 9644
Remy de Gourmont | âşık | aşk | erkekler | kadınlar |
Suyun ıslak olduğunu anlamak için, başından aşağıya dökülmesini bekleme. 8673
Remy de Gourmont | anlamak | su |
Bir nehre set çekince taşar; bir tutku da tazyik edilince yolunu sapıtır. 6302
Remy de Gourmont | tutku | ihtiras |
Sadece yaşamak, düşman kazanmak için yeter. 2828
Remy de Gourmont | yaşamak | düşman |