Ömer Bin Abdülaziz Sözleri
Konuştuğu kelimelerin hesabını vereceğini düşünen kimse çok az konuşur, sadece lüzumlu sözler söyler. 25662
Ömer Bin Abdülaziz | konuşmak | kelime |
Ahiretiniz için salih ameller işleyiniz. Böylece dünyanızı da korumuş olursunuz. 25661
Ömer Bin Abdülaziz | amel |
Ey insanlar! Kime bir dağın başında veya dibinde bir rızık takdir edilmişse, mutlaka o rızık ona gelir, öyleyse, iyiyi isteyiniz. 25660
Ömer Bin Abdülaziz | rızık | istemek |
Açıktan şeytana lanet edip de, gizliden şeytana itaat edenlerden olma! 25659
Ömer Bin Abdülaziz | şeytan |
Haramlar bir ateştir. Ona ancak kalbi ölüler uzanır. Eğer el uzatanlar diri olsalardı, o ateşin acısını muhakkak duyarlardı. 25658
Ömer Bin Abdülaziz | haram |
Ölümü sık sık hatırla. Eğer darlık içindeysen bu sana bolluk, bolluk içindeysen sana darlık verir. 25657
Ömer Bin Abdülaziz | ölüm |
İnsan kalbi bir sandıktır. Dudaklar onun kilidi, dil ise anahtarıdır. İnsanlara da o anahtarı iyi muhafaza etmek düşer. 25656
Ömer Bin Abdülaziz | kalp | dil |
Hayatım boyunca sabahtan akşama oruç tutsam, akşamdan sabaha namaz kılsam, bir mazluma taraf olmasam, vallahi yakamı kurtaramam. 25655
Ömer Bin Abdülaziz | mazluk | taraf |
Ey insanlar! Cennet ve cehennem arasında kalmayacağınızı, mutlaka ikisinden birine gideceğinizi bilmiyor musunuz? Öyleyse ona göre yaşayın. 25654
Ömer Bin Abdülaziz | yaşamak | cennet | cehennem |
Kıyamet gününde nereye gitmek istiyorsanız, ona göre hazırlık yapın. 18108
Ömer Bin Abdülaziz | kıyamet | hazırlık |
Kıskanç kadar, mazluma benzeyen zalim görmedim. 17872
Ömer Bin Abdülaziz | kıskanç |
Müminin kuvveti kalbindedir. Kâfir ve münafığın kuvveti ise elindedir. 16485
Ömer Bin Abdülaziz | mümin | Müslüman | kâfir | münafık | kuvvet |
Namaz, seni yolun ortasına kadar götürür, oruç padişahın kapısını açar, sadaka da padişahın huzuruna sokar. 12433
Ömer Bin Abdülaziz | namaz | oruç | sadaka | ibadet |
Günahın azı olmaz. 12380
Ömer Bin Abdülaziz | günah |
Affın en güzeli, hasmını ezmeğe muktedir iken yapılanıdır. 3753
Ömer Bin Abdülaziz | affetmek | bağışlamak |