Hz. Mevlâna Sözleri
Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur. 24483
Hz. Mevlâna | çiçek | çiçekler | toprak |
İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur. 23875
Hz. Mevlâna | dost | dostluk | ayna |
Seni iki şey anlatır; hiçbir şeyin yokken gösterdiğin sabır, her şeyin varken sergilediğin tavır. 19874
Hz. Mevlâna | sabır | davranış | tavır |
Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana. 19871
Hz. Mevlâna | söz | bakış |
Sanma ki dert sadece sende var, sendeki derdi nimet sayanlar da var. 19709
Hz. Mevlâna | dert |
En vefakâr dostumuz gölgemizdir bilirsiniz. Ama unutmayın ki; o da yoldaşlık etmek için güneşli havayı bekler. 19474
Hz. Mevlâna | dost | gölge |
Her rüzgârla otlar gibi sallanırsan, dağlar kadar olsan da bir ota değmezsin. 19358
Hz. Mevlâna | rüzgâr | değmek | dik durmak |
Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutabilendir çetin. 19306
Hz. Mevlâna | adam | sabretmek | öfke | kızgınlık |
Ağzımda lokma varken konuşmak kolay da; yüreğimde sen varken susmak ne zormuş. 19073
Hz. Mevlâna | konuşmak | susmak |
Kötü yaradılışlı insana ilim öğretmek, yol kesen haydutlara kılıç vermeye benzer. 18444
Hz. Mevlâna | kötü | yaradılış | ilim | öğretmek |
Köpek yarasını, yalaya yalaya iyi eder. 18339
Hz. Mevlâna | köpek | yara |
Komşularından av kapmak aslanlara ayıptır, köpeklere değil. 18136
Hz. Mevlâna | komşu | aslan | köpek |
Kalp denizdir dil de kıyı. Denizde ne varsa kıyıya o vurur. 18043
Hz. Mevlâna | kalp | dil |
Muhabbet ve merhamet insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır. 17523
Hz. Mevlâna | muhabbet | merhamet |
Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı. 16841
Hz. Mevlâna | kanaat |
Bir istek, bir ideal için yola çıkan kişinin karşılaştığı zorluklardan şikâyet etmeye hakkı olamaz. 15983
Hz. Mevlana | istek | arzu | heves | ideal | şikayet | yolculuk |
Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir. 15483
Hz. Mevlâna | oruç | ibadet |
Hiçbir zaman diyemem; "Hırsızlık edip, alçal!" Ama derim; "Çalarsan nal çalma, lal çal". 15008
Hz. Mevlâna | çalmak |
Hile yıldırıma benzer, onun ışığıyla yolcuların yolu görmelerine imkân yoktur. 14987
Hz. Mevlâna | hile |
Hazine; eziyet çekene, çalışıp çaba gösterene gözükür. 14822
Hz. Mevlâna | hazine |
Büyük israf, ömür israfıdır. 14542
Hz. Mevlâna | israf | ömür |
Keskin dişli kaplana acımak, zavallı koyuna haksızlıktır. 14204
Hz. Mevlâna | acımak | haksızlık |
Dünya tuzaktır, yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının. 13491
Hz. Mevlâna | cihan | dünya | tuzak | istek |
Gülün dostu dikendir. 13171
Hz. Mevlâna | gül | diken |
Gülün dikene katlanması, onu güzel kokulu yaptı. 13169
Hz. Mevlâna | gül | diken | koku |
Gülün dibindeki toprak gül kokar. 13159
Hz. Mevlâna | gül | toprak |