Henry Wadsworth Longfellow Sözleri
Kitaplar, düşüncelerin mezarlarıdır. 18030
Henry Wadsworth Longfellow | kitaplar | düşünce |
Mimar; yapılarını taşlarla değil, yüreğiyle kurar. 17339
Henry Wadsworth Longfellow | meslekler |
Müzik, insanların evrensel dilidir. 16471
Henry Wadsworth Longfellow | müzik |
İnsan olmasaydı, evren de olmazdı. 15947
Henry Wadsworth Longfellow | insan | evren |
Düşüncelerle yaptığın işler, soylu olsun. 13702
Henry Wadsworth Longfellow | düşünce | fikir |
Bir düşünce, bir ateşten daha çok ileriyi ısıtabilir. 13641
Henry Wadsworth Longfellow | düşünce | fikir |
En büyük düşmanın, kendinden başkası değildir. 13596
Henry Wadsworth Longfellow | kendi | düşman |
Gençlik, insanın başına hayatta bir kere gelir. 12323
Henry Wadsworth Longfellow | gençlik |
Gençler ölebilir, yaşlılar ölmelidir. 12291
Henry Wadsworth Longfellow | genç | yaşlı | ölüm |
Kurmak, sanatların en soylusudur. 11794
Henry Wadsworth Longfellow | sanat |
Kendimiz hakkında, yapabileceğimize inandığımız şeylere göre hüküm veririz. Başkaları ise hakkımızda, yapmış olduğumuz işlere göre hüküm verirler. 11487
Henry Wadsworth Longfellow | kendi |
Her kırağının içinde, koca bir cennet vardır. 10392
Henry Wadsworth Longfellow | cennet |
Akıllı bir adamla masanın karşısında yapılan tek bir sohbet, on yıl boyunca kitap okumaktan daha iyidir. 7830
Henry Wadsworth Longfellow | akıllı | sohbet |
Sanat kuvvettir. 7306
Henry Wadsworth Longfellow | sanat |
Bu dünyada kişi ya çekiç olmalıdır, ya da örs. 7139
Henry Wadsworth Longfellow | karışık | olmak |
Sabah yaklaştıkça, gece kararır. 7066
Henry Wadsworth Longfellow | sabah | gece |
Bırakın gökteki cenneti; çevremizdeki şiir ve sevgi cennetine bakın. 6730
Henry Wadsworth Longfellow | cennet | şiir | sevgi |
İnsanlar; büyük tutkuları olmasa, küçük işleri başarırlardı. 6327
Henry Wadsworth Longfellow | tutku | ihtiras | başarmak |
Bir şeyi doğru yapmak, niçin yanlış yapıldığını açıklamaktan daha az zaman alır. 5671
Henry Wadsworth Longfellow | doğru | yanlış |
Kızgın bir göktaşının yere düşünce yalnız bir taş olması gibi, dâhiler de toplumda sessiz ve durgundurlar. 4757
Henry Wadsworth Longfellow | dâhi |
Bir yazarın kişiliğini anlarsanız, o yazarın yazdıklarını da anlarsınız. 3016
Henry Wadsworth Longfellow | yazar | yazarlık | anlamak |
Biz kendimizi neler yapabileceğimize bakarak yargılarız; başkaları da neler yaptığımıza bakarak yargılar. 2652
Henry Wadsworth Longfellow | yargılamak |
Çalışmayı ve beklemeyi öğrenin. 1358
Henry Wadsworth Longfellow | çalışmak | beklemek | sabretmek |