övünmek ile ilgili güzel sözler
Akıllı insanlar, kendilerini gereğinden çok övenlerden nefret ederler. 25892
Louis Pasteur | akıllı | övünmek |
Bir insanın övündüğü erdemden sakının. 25308
Marie von Ebner-Eschenbach | övünmek |
Bir memlekette insanlar namuslu olduklarıyla ayrıca övünüyorlarsa, o memleketin hali dumandır. 24138
Kemal Tahir | övünmek | namus | memleket |
Çok garip ama doğrudur; insanlar genellikle mevcut meziyetleriyle olduğu kadar, hatta daha fazla, kusurları ile övünürler. 18706
Nathaniel Hawthorne | meziyet | kusur | övünmek |
Kendi karnına bıçak sokan, bu muvaffakiyetiyle övünmez. 17290
Kemal Tahir | kendi | övünmek |
Seni kendi ağzın değil, başkaları övsün. 13305
İncil | övgü | övmek | övünmek |
Sana senden gelmemiş özelliklerle asla övünme. 13302
Epiktetos (Epicteto) | övünmek |
Oğlunu metheden baba, kendini övmüş olur. 12161
Çin Özdeyişi | evlat | oğul | övgü | övünmek |
Oturduğu yerle iftihar eden bir insan görmeyi severim. Sevdiğim diğer bir şey de, bir insanın oturduğu yerde kendisiyle iftihar ettirecek şekilde yaşamasıdır. 11827
Abraham Lincoln | övünmek | iftihar etmek |
Övünmeye değer bulunacak şeyler; güçlü akıl, utanma, nefsinden sakınma ve eğitimdir. 11561
Hz. Ali | övünmek |
İnsanlar kendilerine ait meselelerle övünme yarışına girmedikçe, kıyamet kopmaz. 11553
Hz. Muhammed | övünmek | kıyamet |
İnsanın çocuğu ile övünmesi, kendisiyle övünmesi demektir. 11552
William Somerset Maugham | övünmek |
Herkesin sizden iyi bir şekilde bahsetmesini mi istiyorsunuz? Öyleyse kendinizi övmeyin. 11549
Blaise Pascal | övünmek |
Denizin dibinde incilerle taşlar karışık olarak bulunurlar, övünülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunurlar. 11542
Hz. Mevlâna | deniz | inci | övünmek |
Bana "Ben sana zarar verebilirim, tekme atabilirim" dersen, bil ki insana değil, eşek ve ata uygun özelliklerinle övünüyorsun. 11526
Epiktetos (Epicteto) | övünmek | insan | özellik | karakter |
Babayiğitlik dedeleriyle övünmek değil, oğul ve torunlarını övdürmektir. 11525
İbrahim Olcaytu | övünmek |
Yaptığını öven, yaptığını yıkar. 2702
William Shakespeare | övünmek | yapmak | yıkmak |
Zeki oluşuyla övünen insan, hücresinin büyüklüğüyle övünen idam mahkumu gibidir. 265
Simone Weil | övünmek |