Firdevsî Sözleri
Ey dünya! Sen baştan başa ıstırapla dolusun, mutluluktan yana bomboşsun; hiçbir akıllı kimse sende mesut olmamıştır. 27790
Firdevsî | dünya | cihan |
Ölümün insanın elinden alamadığı tek bir erdem vardır; iyilik. 27789
Firdevsî | ölüm | iyilik |
Yeryüzünün mezardan başka beşiği yok. 17386
Firdevsî | mezar | kabir | mezarlık |
Dünyada en iyi kadın, anasından doğmayandır. 13998
Firdevsî | kadın | kadınlar |
Ey pehlivan! Kedersiz, acısız olan var mı? İnsan, ağlayacaksa, kendisine ağlamalı... 13939
Firdevsî | keder | acı | ağlamak |
Gençlik şarabını tadan, dünyada kendisinden başka kimseyi görmez. 12328
Firdevsî | gençlik |
Gençlik ilkbahara, yaşlılık kışa benzer. Öyle bir kış ki, arkasından bahar gelmez. 12318
Firdevsî | gençlik | yaşlılık | ihtiyarlık |
Küçük yaşta öğrenilenler, taşa yazılmış yazılar gibidir. Büyük taş da öğrenilenler ise suya yazılmış yazılar gibidir. 10688
Firdevsî | öğrenmek |
Yeryüzünde bütün ıstıraplar, aza kanaat etmemekten doğar. 10475
Firdevsî | ıstırap | ızdırap | kanaat |
Küçük çocukların derdini, küçük görmemelidir. 10316
Firdevsî | çocuk | çocuklar | dert |
Bilgili olan, güçlü olur. 10186
Firdevsî | bilgili | güçlü |
Aşk; gülen gözde değil, ağlayan kalptedir. 9495
Firdevsî | aşk |
Ateşten insana serinlik gelir mi hiç? 9168
Firdevsî | ateş |
Tatlı söz söyleyen, hiç kimseden kötü söz işitmez. 8615
Firdevsî | söz | tatlı söz | tatlı dil |
Ham düşünceleri ancak akıl pişirir. 7983
Firdevsî | düşünce | fikir | akıl |
Akıllı olan her adam, af dileyenin bir suçu olduğuna inanır. 7920
Firdevsî | akıllı | suçlu |
Akıllı bir adam, senin canının düşmanı bile olsa, cahil bir dosttan iyidir. 7891
Firdevsî | akıllı | cahil |
Bir kere ağaran saç, bir daha kararmaz. 7177
Firdevsî | saç |
Dünya, baştanbaşa aslı olmayan bir masaldan başka bir şey değildir. 7148
Firdevsî | dünya | cihan | masal |
İyi günler de gelir geçer, kötü günler de. 7003
Firdevsî | geçici | günler |
İnsanın; düşmanlarını sevindirecek şekilde yaşamasındansa, şerefiyle ölmesi daha hayırlıdır. 6666
Firdevsî | yaşamak | ölmek |
Dost yüzü görmemek çetin bir iştir, ama bu hasret onu düşmanla birlikte görmekten daha hafiftir. 6196
Firdevsî | dost | düşman |
Tembellik, özgür adamı tutsak eder. 5751
Firdevsî | tembellik | tutsak |
Bir yem tanesi çeken karıncayı dahi incitme! Çünkü onun da canı vardır. Can ise tatlı ve hoştur. 2004
Firdevsî | incitmek | can | karınca |
Dostların bostanında, kin ağacı asla filizlenmez. 1734
Firdevsî | dost | dostluk | kin |
Eğer kalbin yanlış yollara sapıyorsa, yeryüzünde bil ki sana kalbinden başkası düşman değildir. 1349
Firdevsî | kalp | düşman |